Friday 4 May 2007

3 Mayıs Perşembe | Zaman kaydı



Geldiğimiz günden beri ensemizde yumurta pişiriyordu güneş. Fakat son iki gündür havalar bozdu. Güneşte sıcaksın, gölgede üşüyorsun. Karasal iklim hakim burada. Uzakta bir göl varmış ama o da kâr etmiyor.

Herneyse, sabah saatlerinde kalktık gene. Bu sefer yolumuz Kirchberg’deki Avrupa kurumlarından biriydi. Bizi Marianne Brausch karşıladı. Kendisi mimar ve şehir planlamasıyla ilgilenen, Laurent Langer’den daha pesimist bakış açısına sahip fakat şehrin sorunları hakkında çözümler üreten, dinamik bir kadın. Kendisi bize şehrin gelişimini anlattı. Genelde Kirchberg’den bahsettik. Dün Bay Langer’den dinlediklerimizi bugün bir de kendisinden dinledik.

Bugünkü asıl mevzumuz grup arkadaşlarımızla ellerimizdeki dataları karşılaştırıp neyimiz var neyimiz yok görmek, artık birşeyleri başlatmaktı. Atölyeye döndüğümüzde her gruptan ilgilenmek istedikleri 3 durumu kaleme almaları ve resimlerle sunmaları istendi. Benim grubumdaki Juan ( İtalya ) ve Thibaut ( Fransa ) ile gözümüze neler takıldıysa ortaya döktük. Şehir hakkında çok fazla bilgiye ulaşacak vaktimiz olmadı. Bu nedenle bizden istedikleri "şehri yeniden tanımlayın" desturundan uzak kalmak istedik. Üçümüz de bunun çok tehlikeli bir yol olduğunu biliyorduk. Bu ince çizgide kimsenin yürüme isteği olmadığından, kendi sorularımızın etrafından; izleyicileri de işin içine katarak, cevaplar bulmaya karar verdik. Üzerinde durmak istediğimiz ilk soru “Şehir bizden bi’şeyler mi saklıyor?” sorusu oldu. Diğer konu da gerçek bir şehir hayatı olmadan bu şehirin nasıl tanımlandığı üzerine tartışmalarımızla ortaya çıkan “Şehirsiz şehir” metaforuydu. Diğeri ise bu şehirde neden 20 ila 30 yaş arası kimse görmediğimizin temel nedeni üzerineydi. Şehirde üniversite olmamasından dolayı düzmece bir üniversite kurmaya karar verdik. Yalandan başvuru formları yapmayı, radyoda jingle’lar döndürmeyi, belki bir masa kurup da işte kampüs burası demeyi düşündük. Tüm bunların farkındalar mı yoksa önemsemiyorlar mı emin değiliz. Birşeyleri farkettirmek gibi bir iddamız var ama bunu da çok derine inmeden yapmak istiyoruz.

Tüm grupların kendi içlerinde tartışmaları bitince, her grup işlerini alıp masaya getirdi. Hep birlikte masaya oturduk, kendimize ait olmayan ve yapılması muhtemel projeleri oyladık. Elimizdekilere bakınca yarın daha da güzel geçecek gibi görünüyor.

Bir de buradaki mükemmel mimariyi eleştiren çok kısa bir video hazırladım. Lakin programdan render’ını aldıktan sonra gördüm ki videonun sol üst köşesinde kafam kadar bir Adobe logosu var. Yani atölyedeki Premiere programının kayıt işlemleri tamamlanmamış, buradan da bunu anladık. Bu konuyu çözüp videoyu sizlerle de paylaşacağım.

No comments: